27 Aralık 2019 Cuma

2019'da Kaç Kitap Okudum ?

Merhabalarrr,


Bu seriyi seviyorum. Bloğun bana kattığı en güzel şeylerden biri içinde bulunduğum yılı planlamak. oldu. Aslında kitap okumayı hep çok sevmişimdir ama son iki yılda daha düzenli daha planlı okuyorum. Geçen sene yıl sonunda kendime bir söz vermiştim, hedefim 2019'da 15 kitap okumaktı.
Okudum mu dersiniz ? Evet okudum.Hem de 16 tane. İtiraf etmem gerekirse 3 tanesini son ayda okudum, son hafta işlerimin çok yoğun olmamasını fırsat bilerek tam gaz okudum. Yoksa kendime verdiğim sözü asla tutamazdım. Bu arada geçen seneki yazımı görmek isterseniz buradan tık tık.


Gelelim bu sene neler okuduğuma;

1) Masallar Gerçek Olsa - Kristan higgins
Yılın başında, sevdiğim bir arkadaşımın hediyesi olarak okumaya başladığım kitap. Biraz hüzünlü biraz neşeli bir kitaptı. Elimin altında dursun bir solukta okuyayım derseniz tavsiye edebilirim

2) Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweig
Ben Stefan Zweig ile bu sene tanıştım ve kalemini çok sevdim. Bu sene 3 kitabıı okudum. Biri de Bilinmeyen bir kadının mektubuydu.
3) Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Stefan Zweig
Birazcık ya hadi ne olacaksa olsun artık desemde :) Severek okuduğum bir Zweig kitabı daha.


4) Derle Topla Rahatla - Kondo
Bloglarda  görerek öneri olarak kaydettiğim ve çok severek okuduğum ardından da blog çekilişyle hediye olarak gönderdiğim kitap. İlgi duyanlara tavsiye edebilirim.

 
5) Satranç - Stefan Zweig
Yazarın enn sevdiğim kitabı oldu. 2020'de de diğer kitaplarını  da okumayı hedefliyorum. Bakalım kısmet :)

6) 3 Kız Kardeş - İclal Aydın
Ben İclal Aydını çok severim. Üniversitede kulaklığımı takıp takıp şiirlerini dinlerdim. Kalemini de çok sevdim. Bu yıl 2 kitabını okudum.

7) Bir Ömür Nasıl Yaşanır - İlber Ortaylı
Bu kitabı okuyun. Kesin okuyun. Kendini planlamayı yaşamdan zevk almayı seven herkes bence bu kitabı okumalı.   

 
8) Bir Kedi Bir Adam iki Kadın - Cuniçiro Tanizaki  
Şimdi üzgünüm ama ya bende bi sorun var ya da kitap gerçekten farklı. Ben bu kitabı neden okudum kitap bana ne kattı , buraya ne yazayım bilemedim. Ayrıca sadece bitirmiş olmak için 100 sayfalık kitabı 2 ayda okudum galiba :(

9) Peki Ya Şimdi - Pucca
Napayım bu kadının kitaplarında da çok eğleniyorum. Kim ne derse desin her kitabını keyifle okuyorum.

10) Cimri - Moliere
Fransız komedi yazarı Molière tarafından yazılmış 5 perdelik bir oyun. Ben izleyebildim mi henüz hayır. İnşallah 2020'de. Bu kitabı da okuyun gülün eğlenin, sonra bir de gidin izleyin.Güldükçe beni anın :)

11) Aşkımız Eski Bir Roman - Ahmet Ümit
Ben polisiye hiç sevmem. Gerim gerim gerilirim ama Ahmet Ümit kitaplarını çok severek bir solukta okuyorum. Bu da onlardan biriydi. Çok sevdim çok.

 
 
12)Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Nasıl naif , nasıl dokunaklı, nasıl hüzünlü.. Kesinlikle okuyun..


13) Olağanüstü Bir Gece - Stefan Zweig
Karakterin kendini yeniden hissetmesine neden olan olayları okurken siz de hisleniyrsunuz. Yine sevdiğim bir Stefan Zweig kitabı.


14) Son -Ayşe Kulin
Ayşe Kulin’in daha önceki romanlarından tanıdığımız kahramanların sona eren hikâyeleri anlatılıyor kitapta. Devam niteliğindeki kitapları okumayı seviyorum ben.

15) Yol Senin İçinde - Kinsun
Yaa bu canım kitabı kesinlikle ama kesinlikle okuyun. Zaten kısacık ve içinde de kısacık kısacık hikayeler var.  Motivasyon, pozitif düşünce üzerine çok anlamlı bir kitap.


16) Bir Cihan Kafes - İclal Aydın
İclal Aydın 'ın soluksuz okuduğum bir kitabı daha. Roman severlere kesinlikle  tavsiye ederim.

 
Şimdilik bu kadar :) Yeniden görüşünceye kadar, hoş kalın,hoşçakalın,sevgiyle kalın.
Sibella..
 

29 Kasım 2019 Cuma

Efsane, Çılgın, Şahane CUMA


Herkese merhabalar,

Biliyorsunuz bloğum pasta teması üzerine kurulu, öyle her aklıma geleni yazdığım bir sayfa olarak kullanmıyorum burayı ama bugün gerçekten uzun uzunn yazmak istedim.

Arkadaşlarım arasında tutumlu adledilirim. Öyle olur olmaz harcamalarım yoktur. Elimde telefon o malum sitelerde sürekli sepete birşeyler atmak gibi bir hobim de yok. Gerçekten canım çok alışveriş yapmak isterse ve gerçekten ihtiyacım varsa alışveriş yaparım. Tabikii ki çalışan bir kadın olarak sanal alışverişi de çokk severim.

Konuyu nereye bağlayacağımı başlıktan zaten anladınız :)

Malum günümüzde sık sık çılgın indirimler oluyor. (?) Bunlardan biri de içinde bulunduğumuz Black Friday, Şahane-Efsane ya da Çılgın Cuma (artık adına ne derseniz) indirimleri..

Sizde bu indirmleri takip edenlerden misiniz yoksa benim gibi reddedenlerden misiniz?

Her zaman tezim şu olmuştur; eğer bir ürün 10 liradan 4 liraya düşmüş ise,  6 lira kar etmiş olmuyoruz 4 lira harcamız oluyoruz ve böyle böyle çılgınca para harcıyoruz.

Tam bu konu üzerinde yoğunlaşmışken paylaşmak istediğm 10 altın ipucundan bahsetmek istiyorum.
Satın almadan önce bu soruları kendimize sormamız gerekiyormuş

*Neden Buradayım? Gerçekten aklımda almak istedğim bir ürün var mı ?
*Halihazırda böyle bir şeye sahip miyim?
*Bununla kombinleyeceğim başka şeylerim var mı ?
*Bedeni tam bana göre mi ? Kilo alınca/verince giyerim diyor muyum?
*Bunu birden çok kez kullanacak mıyım ? Satın almak yerine ödünç alma seçeneğim var mı?
*Moda bir ürün mü alıyorum? Bu moda devam eder mi ?
*Param yetiyor mu ? Taksit mi yapacağım ?
*Gerçekten beğendim mi markasına mı vuruldum ?
*Kullanımı kolay mı? Mesela her kullanımda kuru temizleme gerektirecekse bununla uğraşır mıyım?
*Rahat mı ? giymeme engel olacak bir sorunu var mı? (Kaşındırır mı dar mı)

Aslında bir çoğunun cevabı hayır belki de, siz ne düşünüyorsunuz? Hadi yazın biraz dertleşelim.

Hoş kalın,
Hoşçakalın,
Sevgiyle kalın.

CareerGirlDaily sitesinden alıntı yapılmıştır.

16 Eylül 2019 Pazartesi

Çekiliş Sonucu



Merhabalarrr ,

Birkaç gün rötarla çekilişi nihayet gerçekleştirebildim.

Katılımlarınız ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim. İlk amatör çekilişimi ben çok sevdim bunu ara ara yapalım ne dersiniz :)

Kazanan arkadaşım Mor Düşer Kitaplığı oldu. Kendisini gönülden tebrik ediyorum . Dilerim hayatın boyunca şans hep seninle olur.

Bana iletişim bilgilerini Sibelladan adlı instagram profimden ya da blog sayfamdaki iletişim köşesinden iletebilir misin?

Şimdiden keyifli okumalar dilerim.

Bir dahaki çekilişte görüşmek üzere,
Hoş kalın ,
Hoşçakalın,
Sevgiyle kalın,
Sibella


2 Eylül 2019 Pazartesi

Çekiliş Zamanı





Merhabalar,

Yepyeni bir gün, ay ve mevsim diye başlamayı hayal etmiştim dün yazabilseydim eğer böyle başlayacaktım.

Malesef biraz geç kaldım ama yine de planımdan vazgeçmek istemedim. Evet ne diyecektim...

Kitap, battaniye , kahve üçlüsünü sevenlerin mevsimi kapıda.  Nedendir bilmem eylül gelince hep bir kıpırtı olur içimde. Sanki yeni sene eylülde başlıyormuş gibi hissederim.

Hani derler ya ,

Eylülde şiir okumayın eylül zaten şiirdir.
Nereye gideceğim diye düşünmeyin , Eylülde her yer güzeldir.
Korkmadan sinemaya gidin , sinema mevsimi gelmiştir.
Sokaklara çıkın çünkü artık güneş terletmez.
Teoman dinleyin , ne güzeldir sonbaharda.
Uzun yola çıkın.. Ne güzeldir yolda olmak şimdi..

Az bile..

Yeni başlangıçlar , yeni heyecanlar , yeni maceralar , yenilikler ayıdır eylül.

Besmele gibidir bana göre..

İşte bu duygular içinde heyecanımı sizlerle de paylaşmak için bir çekiliş düzenlemeye karar verdim..

Çokkk severeek okuduğum ;

DERLE, TOPLA ,RAHATLA kitabını yanında da kitaba eşlik etmesi için küçük bir paket kahveyi sizlerden birine hediye etmek istedim.

Uzun bir süredir hayal ettiğim ama vakit bulamadığım için  istediğim gibi planlayamadığım ilk çekilişime hoş geldiniz :))

Hadi gelelim yapmanız gerekenlere ..

*Beni https://sibellaningunlugu.blogspot.com/ adresinden takip etmeniz.
*Blog yorum kısmında katıldığınızı belirtmeniz ki sizi listeye alayım :)

Yapmanız gerekenler tam olarak bu kadar ama eğer,

*Kendi bloglarınızda çekilişi duyurursanız  ve
*Eğer instagram kullanıyorsanız orada paylaşıp instagram hesabımı etiketlerseniz ( Hesap adım : Sibelladan ) daha çok kişiye ulaşmamı sağlamış olursunuz ve beni çok mutlu edersiniz.

Not: Eğer bir aksilik olmazsa çekilişi 13 eylül akşamı bitirmeyi hedefliyorum.
Not 2: Çekilişi sadece blog üzerinden düzenliyorum eğer blog kullanmıyorsanız ve çekilişe anonim olarak katılmak isterseniz , katıldığınızı belirttikten sonra yanınıza instagram adresinizi yazarsanız size oradan ulaşabilirim :)

Çokkkça sevgilerimle
Hoş kalın
Hoşça kalın
Sibella

25 Ağustos 2019 Pazar

Kakaolu Un Kurabiyesi



Ben geldimmmmm ;)

İnstagram postumda tarif vereceğim deyip bir türlü yazamadığım tarifi vermeye geldim.
Affedin biraz geç kaldım :/
Ne diyordum, heh;
Bir pastayı 7-8 saat süslerim üşenmem diyen ben miydim 😁
Eğer evli ve çalışan bir kadınsanız vee misafirlerinizi aperariflerle ağırlamak istemiyorsanız işin rengi biraz değişiyormuşşş..
En önemli şey zamanmış  malum vakit nakitmiş.
Mümkünse tek seferde çok verim elde edeyimmiş bol bereketli olsunmuş! 
Haftalarca bozulmasın hep taze olsun canım ne zaman isterse elimin altında hazır dursunmuş !
Kahveye de çaya da yakışsınmış her türlü hayat kurtarsınmış.
Yaptım ama beğenilir mi acaba şüphesi olmasınmış güzel olsunmuş. 
İşte bu tarif tamm olarak o tarifff kağıtlar kalemler hazırsa iştee geldimmm..

Malzemeler;
1 paket margarin
1 su bardağı ceviz ya fındık
1 su bardağı sıvı yağ
1 yumurta
2 paket vanilya
1 paket kabartma tozu

Alabildiği kadar un ( kulak memesi kıvamı)
Bütünn malzemeleri iyice karıştırıp minik minik kurabiyeler yapıyoruz. 180 derecede üzeri hafif kızarıncaya kadar pişiriyoruz.
Ardından fırından çıkan kurabiyeler soğumadan bir buzdolabı poşetine
1,5 su bardağı pudra şekeri
1,5 yemek kaşığı kakao ekleyip karıştırıyoruz.
Pişmiş olan kurabiyeleri dörderli beşerli bu poşete atıp iyice karıştırıp, üzerinden fazla tozu silkeleyerek sunum tabağımıza alıyoruz 😍
İşte bu kadarrrr.
İddaa ediyorum deneyip de beğenmeyen olmayacak 😀
Çokça sevgiler, görüşünceye dek kendinize iyi bakın,
Hoş kalın 
Hoşçakalın
Sibella


25 Temmuz 2019 Perşembe

20 Temmuz 2019 Cumartesi

Mina Cafe (Gökçeada )


Geldimmm geldimmm..

Şu var ki yazın bloğa zaman ayırmak ne yazık ki çok zor. Bir yanım burayı hiç ihmal etme Sibella dese de malesef o yoğun yanım klavye başına geçmeye zaman ayıramıyor.
Son iki haftadır yıllık izindeydim. Aynı tarihlerde eşimin de izinli olmasını fırsat bilerek aslında hiç planımızda olmayan küçük bir kaçamak yaptık. Derken yine buralara uğrayamadım. Bu sabah erken kalkmayı fırsat bilerek bir fincan kahvemi de alıp sizlere nefis bir yer anlatmaya geldim.
Bu arada yazıma başlamadan iki teşekkür borcum var. İlki sevgili Deeptone 'a , benim bloğuma uğrayamadım dönemde bir yazımı sayfasında yayınlamış ben tabi hiç bakmamışım , görmemişim hem özür diliyorum hem teşekkür ediyorum kendisine.İkinci ve yine güzel bir teşekkürüm de 94 takipçiyle bıraktığım sayfam ben uğramasam da 101 kişi olmuş. Sizinle büyümek bloğuma yıllar katmak çok büyük bir hayalim. Buna vesile olan herkese kocamann teşekkürlerrr. Evet ne diyordum nefis bir yer anlatmaya geldim. Gökçeada.. Burası kalabalık şehirlerden gelenler için bomboş bir yer, hiçbir şey yok ! Zaten asıl güzel olan da bu . Dokunulmamış , kirletilmemiş, bozulmamış. Türkiyede güneşin en son batığı yer ve gün batımını burada izlemek tek kelimeyle huzur demek. Ada sanırım 7-8 köyden oluşuyor. bizde olabildiğince hepsini gezmeye çalıştık. Tabi ben burada gezdiklerimi değil yediğim tatlıları anlattığımdan konumuz bu değil :)
Konumuz Mina Cafe..
Mina Cafe, Gökçeada'da Rumların çoğunluklu yaşadığı bir köy olan Zeytinliköy 'ün en güzel cafeleri arasında yer alıyor. Hatta bence en güzeli.
Taş evler arasında , arnavut kaldırımlı taş sokaklarda, zakkumların, kekiklerin, sakızların kokusu eşliğinde cafeye varıyorsunuz. Biz damla sakızlı muhallebiyi denedik ama içeride çeşit çok. Panna Cotta, milföy, dibek kahvesi, çeşit çeşit reçeller.. bize kısmet olmadı ama en güzeli de  Mina'nın tatlı sohbeti diyorlar.. :)
Diyeceğim o ki, eğer bir gün yolunuz Zeytinliköy'ün dar sokaklarına düşerse , bir dibek kahvesi içmeye uğrayın bu şirin cafeye. Ben burada yazmadım ama, Mina Cafe'nin duygusal hikayesini bir dinleyin..

Hoş Kalın,
Hoşçakalın,
Sevgiyle kalın,
Sibella


26 Haziran 2019 Çarşamba

Neler Yapıyorum #7 Kamping


Merhabalarrrr ,

Malesef ay bitmiş ama ben elime kalem alamamışım. Yazın rehavetinden midir? İşlerin yoğunluğundan mı? Araya giren küçük büyük sebeplerden mi bilmem bloğuma kısa bir ara vermek durumunda kaldım ama tabi ki aslında öyle bir ara vermek filan yok. Sadece elim ermedi diyelim ve işte buradayım.
Bu sessizliği de neler yapıyorum serisi ile bozmak istedim. Detaylı bir neler yapıyorum serisi olmayacak ama sizlere hayatımda ilk defa tecrübe edindiğim bir anımı anlatmak istiyorum. Ne mi anlatacağım KAMPING...
Adına kamping diyorum çünkü , kamp severler bu bizim kaptığımıza kamp demiyorlar. Onlar için kamp demek ateş yakmak , avcılık yaparak beslenmek demekmiş.
Sevgili eşim, doğayla iç içe olmayı çok seviyor. Bu sebeple uzunca bir süredir bana kamp yapmayı teklif ediyordu ben de ısrarla reddediyordum.
En nihayetinde birkaç hafta önce kabul ettim, hazırlıklarımızı tamamladık ve gittik. Şile yolu üzerinde sahilköy diye güzel bir yere gittik. ( Başlangıç için ideal bir kamp alanı olduğunu okumuştuk o nedenle burayı seçtik )
Doğayla iç içe , şehrin gürültüsünden uzak, sakin bir hafta sonu geçirmek çok iyi geldi ama yine de kamp işi beni aşar ben kamping ‘çiyim 😊
Hadi siz de anlatın , hiç kamp yaptınız mı, deneyimleriniz , önerileriniz var mı ? Ya da denemeyi düşünür müsünüz? Yazın paylaşalım.
Yeniden görüşünceye kadar da,

Hoş kalın,
Hoşçakalın,
Sevgiyle kalın,
Sibella

30 Mayıs 2019 Perşembe

Yaz Mimi

Merhabalarrrr,

Mayıs bitmeden bir yazı daha yazayım derken çok cici bir mim ‘e denk geldim ve mimlenmeme ragmen dayanamadım yazdım. Sevgili Efsunvari ‘ye hazırlamış olduğu mim için teşekkürler 😊

1. Yaz mı? Kış mı?

Sanırım 4 mevsimi de seviyorum. Kışın battaniyesini sıcak çayını, yazın meyvelerini güneşini. İlkbaharı ve sonbaharı fazlaca seviyorum

2. Hayalindeki tatil neresi? Neden?

Eğer kismet olursa bi Paris neden olmasın ? Neden mi çünkü Paris demek aşk demek.

3. Tatil hakkındaki en büyük beklentin nedir?

Sanırım bu sene bir beklentim yok ama asıl olarak tatil denilince beklentim; deniz kum güneşten daha çok farklı yerler görmek , farklı tatlat tatmak ve farklı şeyler deneyimlemek.

4. Sınırsız bir bütçe, sınırsız bir yol masraf hakkı olsaydı elinde... Bunu nasıl kullanırdın?  

Tatil konuşuyorsak eğer bir Amerika neden olmasındı

5. Unutamadığınız bir tatil anınız var mı?

Balayında Belgrad’a gitmiştik ve benim için en özel tatil olduğu için en unutamadığım tatil odur.

6. Yazın yapmaktan en çok zevk aldığınız aktivite nedir?

Şimdi düşününce zaten sadece 1 ya da max 2 hafta yaz tatili yapabiliyoruz ve o da bazen dinlenmekle bazen tatille geçiyor. Aktivite olarak düşününce sanırım yazın herkes denizden zevk alır.

Ben kimleri mimliyorum ;


Yazılarını okumayı da sabırsızlıkla bekliyorum, şimdilik,

Hoş kalın
Hoşçakalın,
Sevgiyle Kalın
Sibellaa

24 Mayıs 2019 Cuma

Muhallebili Kadayıf


Hep fotoğraf atıyorsun hani tarif nerede tarif diyenlere dayanamadım ve artık tariflerle gelmeye karar verdim . Her şeyden önce şuna inanıyorum ki artık tariflerrr derya deniz, arayıp da bulamamak mümkün değil. Ben de hiç bir reçeteyi ( pasta sektöründe böyle denir ) kendim oluşturmuyorum. Aslında bu nedenle tarif paylaşmaya sıcak bakmıyordum ama dayanamadım. Bu nedenle gerek kurs notlarımdan, gerek annemden, gerek internetten öğrendiğim lezzetleri sizlerle burada paylaşacağım.
Gelelim geçen gün instagram hesabımda paylaştığım kadayıflı muhallebi tarifine ...

Malzemeler

Muhallebisi için;
1 paket süt
1 yumurta sarısı ( bazen sarısını ilave edip beyazıyla beze yapıyorum bazen zor geliyor direkt 1 yumurta kullanıyorum)
3 karık nişasta ( mısır nişastası kullandım)
3 kaşık un
1 paket krema

Üzeri için;
Paket hazır kadayıf ( Burada azıcık kolayına kaçtım kabul)
1 yemek kaşığı tereyağı
½ çay bardağı toz şeker
Parça fındık

Yapılışı
Pastacılıkta kuraldır kurular bir yerde sıvılar bir yerde karıştırılır. Önce bir kenarda unu ve nişastayı iyice karıştırdım.
Ardından sütü ve yumurtayı ocakta iyice çırptım, kuru karışımı yavaş yavaş ilave ederek yine hızlı hızlı karıştırmaya devam ettim. Amaç sıfır topak.
Muhallebi kaynamaya başladıktan sonra kısık ateşe aldım ve un kokusu çıkana kadar bir taşım daha pişirdim.
Pişen muhallebiye 1 paket kremayı ilave ederek mikser ile hızlıııca karıştırdım. Bu muhallebi bir kenarda ılınırken ben üzerinin kadayıfına geçtim.
Bir tavada tereyağı ile kadayıfı kaburdum. Üzerine şeker ve dövülmüş fındık parçalarını da ilave ederek bir tık daha kavurdum.
Ardından da gönlümce süsledim 😊
Afiyet şeker olsun.

Hoş kalın , hoşçakalın,
Sevgiyle kalın,
Sibella




21 Mayıs 2019 Salı

Konuk Yazarlar ( Baharın Dünyası )

Ben geldiimmm :)

Efenim hani demiştim ya bundan böyle pasta temalı konuları yazmış blogger arkadaşlarımı sayfamda misafir edeceğim diye.. İşte tam daa bu köşeye uygun bir yazıyla buradayım. Aramıza yeni katılan arkadaşımız Bahar , leziz sağlıklı tarifleriyle hızlı bir giriş yaptı. Ben de hem kendisine hoş geldin demek, hem de o nefis sağlıklı çikolata toplarını daha çok kişiye duyurmak istedim. Çok lafı uzatmadan, kalemi kendisine bırakıyorum :) 

Bu arada kendisini kendi sayfasından okumak isterseniz de şuraya tık tık :)

Yeniden görüşünceye kadar,
Hoş kalın , hoşçakalın,
Sevgiyle kalın,
Sibella

Diyet Çikolata Topları


Merhaba

Sizlere severek yaptığım şekersiz çikolata toplarını anlatacağım.
Tatlı veya çikolata yemek istediğinizde yüksek kalorili çikolatalar yemek yerine 1 topu 40 kalori olan bu çikolata toplarına bayılacaksınız.
İçerisinde rafine şeker, yağ, un yoktur. 
Çikolata toplarından rahatlıkla 2 - 3 adet tüketebilirsiniz.




Malzemeler
Hurma    ( 9 Adet)
Badem    ( 1 Su Bardağı)
Kakao     ( 1.Buçuk Çorba Kaşığı)
Su           (1.Çorba kaşığı)

Üzerini Süslemek İçin
Kakao
Fındık Parçaları


Yapılışı

Bademleri rondodan geçirip ufak parça olacak şekilde çekiyoruz.
hurmaları sıcak suda bekletip yumuşamasını sağlıyoruz .
Daha sonra hurmaların çekirdeklerini çıkartıp rondodan  geçiriyoruz biraz su koyarsanız daha kolay çekersiniz. Hurmaların içine çektiğimiz bademi ve kakaoyu ve  ekleyip karıştırıyoruz.
Yoğun bir kıvama gelen karışımımızdan ceviz büyüklüğünde  toplar yapıyoruz .
Yaptığımız topları kakao ve fındık parçacıklarına batırıp sunum tabağına alıyoruz.
Denemenizi tavsiye ederim.
Herkese Afiyet olsun
Görüş ve önerilerinizi veya sormak istediğiniz bir şey varsa yorum kısmına yazarak sorabilirsiniz.
Teşekkür ederim.

20 Mayıs 2019 Pazartesi

15 Mayıs 2019 Çarşamba

Nişasta


Merhabalarrrrrr,
Çokça planlar yaptığım hedefler koyduğum şu dönemde bloğum için de yeni yeni fikirlerim elbette ki var.Beğeneceğinizi düşündüğüm bir etiketle buradayım. Bundan sonra #birlikteöğrenelim başlığı altında pastaya dair kendi küçük etkisi büyük bilgilerle burada olacağım. Bunlar gerek katıldığım pasta kurslarından gerek , okuduğum pasta dergilerinden ve/veya kitaplarından edindiğim bilgiler olacak. Sizlerden gelen yorumlarla da konuyu desteklemiş beyin fırtınası yapmış birbirimize birşeyler katmış oluruz diye düşündüm. Bilgi paylaştıkça çoğalır değil mi?
Bu başlığı düşünmeden önce yazmış olduğum, Ovaleks isimli yazımı da yine bu başlık altına alıyorum dilerseniz buradan okuyabilirsiniz.
Gelelim birlikte öğrenelim başlıklı ikinci konumuz olan nişastayaa 😊
Efenim herşeyden önce ,
Unun en yakın dostu olan bu malzeme kıvam ve lezzet verici olarak mutfaklarımızın olmazsaaa olmazıııdır.  Birçokk çeşidi olan bu nişastalar arasındaki farklar da hep merak edilmiştir.
Buğday, mısır, pirinç ve patates olmak üzere benim bildiğim dört çeşidi var. Ben genellikle mısır ve buğday olanını kullanıyorum.
Buğday Nişastası; Buğday tanesinin özünden üretilir. En çok baklava hamuru açmada kullanılır. Mısır nişastasına oranla daha sarıdır.
Mısır Nişastası; Mısır tanelerinden üretilir. Diğer türlerine göre daha beyaz renktedir. Kurabiye, pasta yapımında en çok tercih edilen türdür. Sütlü tatlılarda da tercih edilebilir. Mısır nişastasının soslara daha parlak bir görüntü verdiği söylenir. GDO Sorunsalından dolayı talep edilmediği de olabiliyor.
Pirinç Nişastası; Pirinçten üretilir. En beyaz renkli olanıdır. Soslara kıvam verme, bebek maması hazırlamada yaygın olarak kullanılır. Pirinç nişastasının diğer nişastalardan farkı gluten içermiyor olmasıymış. Ahhh ne yedim ne yedim çocukluğumda..
Patates nişastası: Diğer nişastalara göre daha geniş granül yapısındadır. Çoğu hamur işi, sos ya da sütlü tatlılarda kullanılabilmesine rağmen farklı bir tat vermesinden çok da tercih edilmiyor.
İşte böylee, son olarak sevgili nişastamızı kullanmadan önce biraz suya ekleyip karıştırarak açmak gerekir. Bu noktaya dikkat ederseniz sonrasında topaklanma sorunu da yaşamamış olursunuz. Ardından gelsinn sütlü tatlılarr, pastalar.....

Resim pinteresten alınmıştır.

Hoş kalın, Hoşçakalın
Sevgiyle kalın,
Sibella

13 Mayıs 2019 Pazartesi

Neler Yapıyorum #6


Yazmayla arınan biz bloggerların en sevdiği yazıyla geldim. Bu seriyi hepimiz çok seviyoruz değil mi ? Hem neler yaptığımı şöyle bir toparlayıp görmek , hem de başkalarının neler yaptığından ilham almak bana çok iyi geliyor.

Neler mi yapıyorum,
Şu sıralar İlber Ortaylı'nın Bir ömür nasıl yaşanır kitabını okuyorum, uzun zamandır böyle bir kitap bekliyormuşum da farkında değilmişim keyifle okuyorum hem hemen bitsin gibi hem de aman bitmesin gibi. Neyse bunu kitaplık köşesinde yine anlatacağımdan kısa tutayım :)
Yılın başında kendime koyduğum kurallar dizisinden biri olarak, hergün 1 ingilizce kelime ezberliyorum.( kabul arada atladığım oluyor 🙈)  Wordly diye bir uygulama indirdim ve uygulama günde sanırım 12 tekrarla o kelimeyi burnunuza burnunuza sokuyor :)) Bugünün kelimesi experience:tecrübe 

Malum bahar geliyor balkonumla haşır neşir oluyorum, mutfak balkonumu bitki köşesi (adaçayı , biberiye, maydanoz, semizotu, nane..) salon balkonumu da çiçek köşesi yaptım, yapıyorım, yapacağım :)) Henüz tam olarak istediğim gibi değiller ama bittğinde güzel olacağını hayal ediyorum.
.

Ve malum ramazan geldi çattı. Evimde mutfağımda ramazanı yaşamaya çalışıyorum. Elim erdiğince evim ramazan koksun istiyorum. Artık ne kadar becerebiliyorsam..


Böyle işte.. Kısaca  bu sıralar günlerim böyle geçiyor. Bayramı ve tatili iple çekiyorum.
Sanırım sizde öyle :)
Görüşmek üzere,
Hoş kalın , hoşçakalın,
Sevgiyle kalın,
Sibella


5 Mayıs 2019 Pazar

Polina House (Polenezköy)


İster İstanbul’un gürültüsünden kaçıp kafa dinlemek için, ister hamak keyfi yapmak için, ister keyifli bir hafta sonu kahvaltısı için, ister haziran ayında meşhur kiraz festivaline katılmak için , ister anı evini ziyaret etmek için , ister 5 kilometrelik yürüyüş parkurunda yürüyüş yapmak için, ister cam atölyesini gezerek kendinize küçük hediyeler almak için …
Ammmaa konumuz pasta olduğundan her şeyden önce pasta yemek için.
Polenezköy’e Polina House’a  gidin. Pastaları öyle güzel kiii. Burası eşim sayesinde tanıştığım ve  bayıla bayıla çok sık geldiğimiz bir mekan. Aslında burayı çok önce yazmam gerekirdi ama nedense kısmet olmamış. Bugün yine oradaydık ve bu vesileyle sıcağı sıcağına yazmak istedimm. Ramazan ramazan kimsenin canını da çektirmemek için bu akşam yazmayı daha uygun buldum.
Gelelim pastalarına bir kere çeşit olarak o kadar çok ki hala denemediklerim var.  En meşhur olanı cafeyle aynı adı taşıyan polina  sanırım bu pastaları likörlü. Ben alkol kullanmadığım için denemedim hiç ama dediğim gibi en meşhur pastaları bu. Onun dışında böğürtlenlisi enfess. Fiyatlara gelince biz bugün 3 dilim pasta ve 5 çaya 85 lira ödedik, sanırım dilimi 20 liraya geliyor. Bu işin içinde olan biri olarak eğer krem şanti yerine gerçekten pasta yemek istiyorsanız bu fiyatın gayet makul bir fiyat olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Temiz hava bol oksiyen içerideki atmosferde cabasııııı... Siz iyisi mi yolunuz Polenezköy’e düşerse bi uğrayın sonra zaten bana hak vereceksiniz :) Hoş kalın , hoşçakalın..

27 Nisan 2019 Cumartesi

2019 İlk Çeyrekte Neler Okudum ?


Daha çok yazacağım sözümü tutarakk bakınız buradayım :) Düşündüm de bu yıl kitaplığıma neler kattığımı yazmak kısmet olmamış. Aslına bakılırsa, düğündü, balayıydı, evliliğe hazırlıktı derken çok formda olamadım zira yıl içerisinde koyduğum bir hedef var ve şuan geriden geliyorum. Dilerim yazın daha çok okuyabilirim.

Bu yıl ilk okuduğum kitap tam bir hafta sonu baş ucu kitabıydı ve ben hızlı okuyamasamda bir solukta okunacak bir kitaptı.
Masallar Gerçek Olsa - Kristan Higgins

Ardından yıllardır başlayamadım modern klasikler dizisine başladımm.
 Bilinmeyen bir kadının mektubu - Stefan Zweig

Sonra baktım ki Stefan Zweig kalemi çok sürükleyici ve ondan devam ettim.
 Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Stefan Zweig
Sanırım içlerinde en çok satrancı sevdimm.
 Satranç - Stefan Zweig
Son olarak bloglarda okuduğum öneri olarak kaydettiğim ve memnun kaldığım bir kitap olarak Derle Topla Rahatla'yı okudum. 
 Derle Topla Rahatla - Marie Kondo
Kitaplarla ilgili detay vermeyi çok sevmediğim için içeriği biraz kısa tutsam da 5 kitabı da sevdiğimi söyleyebilirim. Dileğim sayıyı hızlıca arttırmak, bakalım yaşayıp göreceğiz :)
Sevgiler,
Sibella