20 Temmuz 2019 Cumartesi

Mina Cafe (Gökçeada )


Geldimmm geldimmm..

Şu var ki yazın bloğa zaman ayırmak ne yazık ki çok zor. Bir yanım burayı hiç ihmal etme Sibella dese de malesef o yoğun yanım klavye başına geçmeye zaman ayıramıyor.
Son iki haftadır yıllık izindeydim. Aynı tarihlerde eşimin de izinli olmasını fırsat bilerek aslında hiç planımızda olmayan küçük bir kaçamak yaptık. Derken yine buralara uğrayamadım. Bu sabah erken kalkmayı fırsat bilerek bir fincan kahvemi de alıp sizlere nefis bir yer anlatmaya geldim.
Bu arada yazıma başlamadan iki teşekkür borcum var. İlki sevgili Deeptone 'a , benim bloğuma uğrayamadım dönemde bir yazımı sayfasında yayınlamış ben tabi hiç bakmamışım , görmemişim hem özür diliyorum hem teşekkür ediyorum kendisine.İkinci ve yine güzel bir teşekkürüm de 94 takipçiyle bıraktığım sayfam ben uğramasam da 101 kişi olmuş. Sizinle büyümek bloğuma yıllar katmak çok büyük bir hayalim. Buna vesile olan herkese kocamann teşekkürlerrr. Evet ne diyordum nefis bir yer anlatmaya geldim. Gökçeada.. Burası kalabalık şehirlerden gelenler için bomboş bir yer, hiçbir şey yok ! Zaten asıl güzel olan da bu . Dokunulmamış , kirletilmemiş, bozulmamış. Türkiyede güneşin en son batığı yer ve gün batımını burada izlemek tek kelimeyle huzur demek. Ada sanırım 7-8 köyden oluşuyor. bizde olabildiğince hepsini gezmeye çalıştık. Tabi ben burada gezdiklerimi değil yediğim tatlıları anlattığımdan konumuz bu değil :)
Konumuz Mina Cafe..
Mina Cafe, Gökçeada'da Rumların çoğunluklu yaşadığı bir köy olan Zeytinliköy 'ün en güzel cafeleri arasında yer alıyor. Hatta bence en güzeli.
Taş evler arasında , arnavut kaldırımlı taş sokaklarda, zakkumların, kekiklerin, sakızların kokusu eşliğinde cafeye varıyorsunuz. Biz damla sakızlı muhallebiyi denedik ama içeride çeşit çok. Panna Cotta, milföy, dibek kahvesi, çeşit çeşit reçeller.. bize kısmet olmadı ama en güzeli de  Mina'nın tatlı sohbeti diyorlar.. :)
Diyeceğim o ki, eğer bir gün yolunuz Zeytinliköy'ün dar sokaklarına düşerse , bir dibek kahvesi içmeye uğrayın bu şirin cafeye. Ben burada yazmadım ama, Mina Cafe'nin duygusal hikayesini bir dinleyin..

Hoş Kalın,
Hoşçakalın,
Sevgiyle kalın,
Sibella


Share:

17 yorum:

  1. hoşgeldin canım benim 😊 ben gidecektim ama nasip olmadı inşallah bir gün görmek istiyorum Gökçeadayı ... keyfini çıkar 😊 sevgiler canım benim 😊🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok hoş buldumm, dilerim ennn kısa sürede kısmet olurrr. Kocaman sevgiler

      Sil
  2. Damla sakızlı her şeyi çok seviyorum başta muhallebi, sonra burada ANkara'da yani bir pastane damla sakızlı Markiz pastası yapıyor, hala yapıyor mu bilmiyorum 2001 yılıydı ve çalıştığım iş yerinde öğle paydasondu bazen bir dilim alırdım çok nefisti...ah keşke ben de böyle senin gibi ya da diğer tatile çıkabilenler gibi gezebilsem ama kediyle nerede? Sen benim yerime de eğlen:) İyi tatiller:)

    YanıtlaSil
  3. Vay canına gidilip dibek kahvesi içilmeli o halde :)

    YanıtlaSil
  4. hımmm bozcaada yı çok seviyom da gökçeada görmedim giderim mina cafe pikuuu unutmaaam :)

    YanıtlaSil
  5. gökçeadaya gittik ama yine gitmek istiyorum aklımda bulunsun ....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan tekrar tekrar gitmek istiyor galiba :)

      Sil
  6. gökçeadaya gitmedim
    gidersem tavsiyelerini deneyeceğim
    sevgiler

    YanıtlaSil
  7. Bozcaada’ya her yıl gideriz ama daha Gökçeada nasip olmadı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilerim enn kısa zamanda nasip olurr.. Sevgilerimle

      Sil
  8. Taş sokaklar, zakkumlar, kekikler. Ne güzel bir anlatım olmuş.

    YanıtlaSil

Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler .
Blog sahibi olmayan misafirlerim anonimi işaretleyerek yorum bırakabilirler.